Otizm, uzun bir tedavi ve terapi süreci gerektiren bir rahatsızlıktır. Temel olarak birtakım nörolojik problemlerden kaynaklanır. Bu hastalığa sahip olan kişilerin beyinlerinde farklı kısımların senkronize bir şekilde hareket etmediği bilinmektedir. Tedavi daha çok kişilerin bilişsel, işitsel ve düşünsel yetenekleri kazanmalarına yönelik uygulamalar ve terapiler ile gerçekleştirilir.
Terapinin amacı otizm rahatsızlığını tamamen ortadan kaldırmak değildir. Otizmin günümüzde bilinen bir tedavisi bulunmamaktadır. Ancak terapi sayesinde bireylerin kendi başlarına gerçekleştiremedikleri aktiviteleri gerçekleştirmeleri, iletişim, konuşma, algılama ve düşünme gibi konulardaki sorunlarını çözmeleri sağlanabilir. Bununla birlikte otizmde uygulanan metodların birçoğu da tartışmalıdır. Bilimsel metotlar uygulamaya özen gösterilmesi son derece önemlidir.
Bilimsel Dayanağı Olmayan Uygulamalar
Otizm terapisinde uygulanan birçok yöntem ilgili bilim kuruluşları tarafında onaylanmamış ya da verimli olduğu konusunda bir kanıt bulunamamıştır. Yunus terapisi, hipoterapi, sanat, müzik ve drama terapileri buna örnek gösterilebilir. Bu terapi yöntemlerinin yararlı olduğu görülen vakalar olsa da, otizm terapisinde genel olarak bir etki ettiklerine dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır.
Bilimsel Uygulamalar
Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan National Autism Center (Ulusal Otizm Merkezi) geçtiğimiz yıllarda otizm ile ilgili uygulamaların bir çizelgesini çıkardı. 775 araştırma sonucunda varılan sonuçlara göre, otizm terapisinde uygulanan 11 yöntemin yeterli bilimsel dayanağa sahip olduğu, 22’sinin umut vaadettiği 5 yöntemin ise her türlü bilimsel dayanaktan yoksun olduğu tespit edildi.
Bilimsel uygulamalardan Uygulamalı Davranış Analizi, Model Olma Yöntemi ve Davranışsal Destek Planı en çok bilinen ve uygulanan yöntemlerdendir.
Davranış Analizi
Bilimsel yöntemler temel olarak uygulamalı davranış analizine dayanır. Bu disiplinin temel amacı bireyin davranışlarını çevresel etkenler ile ve çevre ile kurulan iletişim ile analiz ederek, sonuçlara göre çözümler sunmaktır. Oyun becerilerinden sosyal becerilere kadar geniş bir spektrumu barındıran uygulamalar aynı zamanda öfke nöbetlerinin ve diğer kötü tepkilerin azaltılmasını hedeflemektedir.
- Davranış analizi, haftada 20 ile 40 saat arasında yapılan uygulamalara sahiptir. Temel amaç kritik becerilerin kazandırılmasıdır.
- Burada yalnızca otizmli çocuğa değil, çocuğun ailesine ve çevresine de görevler yüklenir. Terapinin çocuğun uyanık olduğu her an sürmesi gerekecektir.
- Erken tanı büyük bir öneme sahiptir. Erken yaşlarda başlayan davranış analizi daha iyi sonuçlar sağlayacaktır.
Davranış analizinin çeşitli aşamaları vardır. Uygulama birebir eğitim ile başlar. Bu süreçte otizmli çocuğa çeşitli sunumlar izletilir. Doğru tepkiler ödüllendirilirken yanlış tepkiler terapist tarafından düzenlenir. Bu yöntem çocuğun olumlu bir şekilde güdülenerek davranışsal becerilerini kazanmasını sağlar. Birebir eğitim ile başlayan bu süreç grup eğitimi ile devam ettirilir.
Etkinlik çizelgeleri de bu yöntem de büyük bir etkiye sahiptir. Bu aktivitede otizmli çocuk için bir çizelge çıkarılır ve öğretilecek olan beceri küçük basamaklara bölünür. Bu yöntem terapinin sürekliliğini sağlar. Ayrıca çocuğun öğrenececği beceriyi detaylandırarak öğrenmesine ve düşünsel derinlik kazanmasına yardımcı olur.
Model Olma Yöntemi
Bilindiği gibi, otizme sahip olan çocukların çeşitli becerileri kendi başlarına öğrenmeleri imkânsızdır. Çocukların hayatlarını sürdürebilmek, iletişim kurabilmek için gerekli olan davranış ve becerileri öğrenmeleri ancak terapi ile mümkün olabilmektedir. Otizm terapisinin temel amacı bu becerilerin kazanılmasını sağlamaktır. Model olma yöntemi otizm tedavisinde uzun zamandır kullanılan ve verim alındığı bilinen bir metottur.
Model olma yöntemi, özellikle yüksek bilişsel sorunlar gösteren çocukların terapisinde etkilidir. Bazı durumlarda çocukların beceri edinmeleri ve pratik kazanmaları için bir örneğe sahip olmaları gerekir. Becerinin nasıl yapılacağı anlaşılsa bile, ciddi bir pratik olmadan gerçekleştirmek zor olacaktır. Model olma yöntemi tam olarak bu duruma yardımcı olmaktadır.
Bu yöntemde çocuğun gerçekleştirmesi gereken davranış bir yetişkin tarafından pratik olarak gösterilir. Çocuk onu model alır ve davranışı gerçekleştirir. Söz konusu metotta genellikle video kullanılmaktadır. Davranışsal modelleri içeren videoları izleyen çocukların bu konuda oldukça başarılı oldukları, çeşitli becerileri kavramakta sorun yaşamadıkları bilinmektedir. Ayrıca arkadaşlarıyla ve çevreleriyle olan iletişimlerinde aşama kaydettiklerini de belirtmek gerekir.
Videoyla kendine model olma yöntemi de otizm tedavisinde uygulanan etkili yöntemlerdendir. Bu yöntemde çocuk videoya çekilir ve aynı beceriyi göstermesi istendiğinde kendisinin yer aldığı video izletilir. Söz konusu metodun davranışların pekişmesinde ve pratik hâle gelmesinde etkili olduğu bilinmektedir. 1970’lerden beri uygulanan bu model en etkili bilimsel yöntemler arasındadır.
Davranışsal Destek Planı
Otizm tedavisinde bir diğer önemli konu ise sürekli olarak tekrarlanan zararlı davranışların engellenmesidir. Otizmli bireylerin öfke kontrolü problemine sahip oldukları bilinmektedir. Vakalarda sık öfke krizlerine rastlanmaktadır ki bazılarında bu durum şiddet eğilimine dahi sebep olabilmektedir. Davranışsal destek planının temel amacı, bu tür olumsuz davranışların önüne geçebilmektir.
Otizm, asperger sendromu, depresyon, anksiyete gibi bozuklukları da harekete geçirebilen bir rahatsızlıktır. Terapi sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için öncelikle bu hastalıkların önüne geçilmesi gerekir. İlaç tedavisi, söz konusu rahatsızlıkları engellemek için etkili olabilir. Ancak otizmin sebep olduğu davranış bozukluklarının önüne geçmenin en iyi yolu olumlu davranışsal destek uygulamaktır.
Bu yöntemin temel amacı, otizmli bireyin olumsuz davranışlarını olumlular ile değiştirebilmektir. Bu yöntemde problem sağlayan davranışlar azaltılır ve kişinin aynı durumlarda olumlu davranışlar sergilemesi sağlanır. Ayrıca kişinin hayat kalitesini yükseltmeye yönelik çalışmalar da davranışsal destek planında önemli bir yere sahiptir. Bu plan uygulanacağı bağlama ve uygulanacak kişiye uygun olmalıdır.
Kaynakça:
- Dilek Akbaş / Problem Davranışların Azaltılmasında Olumlu Destek Planı Hazırlama, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, Sayı: 3, 2002 Nurgül Akmanoğlu & Erkan Kurnaz
- Otizmli Çocukların Eğitiminde Yeni Eğilimler: Videoyla Kendine Model Olma ve Etkileri, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, Sayı: 15, 2014