İçine kapanık, öfkelendiğinde veya dediği olmadığında saldırgan, günlük yaşamda konuşmayan ve tepki vermeyen bir çocuk sahibi olmak oldukça zor bir durumdur. Aileler onların bu durumunu gördükçe daha fazla nasıl yardımcı olabileceklerine kafa yormakta, zaman zaman “Çocuğum Beni Anlıyor Mu” benzeri sorulara çocuklarının kendilerini anlayıp anlamadığı konusunda soru işaretleri ile boğuşmaktadır.

Çocuğum Beni Anlıyor Mu? Otizmli Çocukların Düşünce Tarzı

Otizmli çocuk empati kurmakta zorlanır. Somut düşünce yapısına sahip olduklarından söylenen her şeyi anlayamazlar. Neden sonuç ilişkisi kuramaz, deyimleri mecazi anlamları ile değil somut olarak anlarlar. Olaylar zihinlerinde kopuk kopuktur. Yaptıkları resimlerden de bunlar anlaşılır. Alakasız resimlerle bir bütün oluşturmak imkansızdır.

Göz kontağı kuramayan otizmli bir çocuk için ebeveynler çocuklarının kendilerini anlamadığını düşünür. Oysa kopuk kopuk da olsa çocuk anne babasını anlar. Ama konuşma becerisi zayıf olduğundan anladığını gerek sözcükler gerekse mimiklerle ifade edemez.

Otizmli Çocuklar Ebeveynlerini Anlar mı?

Gecikmiş bir teşhis ve tedavide sağlanan başarı ile erken tanı ve tedavide sağlanan başarı otizmde hayat kurtaracak nitelikte farklı boyuttadır. Eğitim almamış ve ciddi konuşma ve iletişim sorunları olan otizmli bir çocuğun çevresindekilerin söylediklerini anlaması beklenmemelidir. Tedavi sonrası ise adım adım olumsuz davranışlar giderilip konuşma becerileri kazandırılmakta, çocuğun başta en yakın çevresi olmak üzere diğer insanlarla iletişime geçmesi sağlanmaktadır.

En önemli sorun sosyal etkileşim alanındaki göz kontağı kuramama, jest ve mimikleri kullanamama ve dil becerisine sahip olmama durumudur. Otizmli çocuklar karşılarındaki kişilerin duygu, düşünce ve isteklerini yüz ifadelerinden veya davranışlarından anlamakta güçlük çekerler. Bu duruma sosyal körlük veya zihin körlüğü denilmektedir.

Kaliteli bir tedavi ile otizmin olumsuz etkileri azaltılırken otizmli çocukların karşılarındakini anlamaları ve sorulan sorulara cevap vererek duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri sağlanmaktadır. Çocukların jest ve mimiklere cevap vermesi, sorulan sorulara kısa da olsa karşılık vermesi ve uzanan eli tutması gibi davranışlar otizmli çocuğun karşındakini anlamaya başladığını gösterir.

Otizmli Çocuklarda Duygusal ve Sosyal Gelişim

Tedavi ile işitme, görme ve hissetme duyularını kullanmayı öğrenen otizmli çocuklar algılamaları artık sağlıklı olan bireylerdir. Hareketli veya sabit nesnelere saatlerce bakabilen otizmli çocuklar insanın gözüne bakamaz iken tedavi ile göz kontağı ve iletişim sağlanır. Eğer çocuk göz kontağı kurmaya başlamışsa artık anne babasını ve diğerlerini anlıyor, duyularını ayırt etmeye başlıyor demektir.

Kaynakça: